20 Nisan 2024 Cumartesi

Auschwitz İçin Ağlarken Gazze İçin Ağlayamamak


 Hollywood ağla der ve ağlarsın: 


Piyanist filminde Yahudi asıllı piyanist Wladek'e ağlarsın, 


Schindler'ın Listesi"nde Schindler'ın soykırımdan kurtardığı Yahudiler için ağlarsın,


Hayat Güzeldir'de toplama kampına götürülen Yahudi baba için ağlarsın, 


Çizgili Pijamalı Çocuk'ta toplama kampındaki esir Yahudi çocuk Schmuel için ağlarsın. 


Anne Frank'ın Hatıra Defteri'nde Yahudi Anne Frank için ağlarsın, 


Say say bitmez. Holokostla ilgili yüksek bütçeli filmleri izler ve ağlarsın. Ağlamak da normaldir. İnsansın çünkü. Hitler'i lanetlersin. 


Ama günümüzün Anne Frankleri, günümüzün Wladekleri,   günümüzün Schumelleri için ağlatmaz Hollywood seni. Çünkü onların adı Hasan'dır, Zehra'dır, Muhammed'tir. Ve görüntüler film platolarndan değil bizzat Gazze'den gelmektedir.  Milyon dolarlık bütçeli filmler çekilmez, büyük lansmanlarla sunulmaz bunu anlatan romanlar. Netflix'te bir tane bu konuyla ilgili dizi de bulamazsın. Her yer karartılmıştır bir el tarafından.


  O günün soykırımcı faşist lideri  Hitler'i lanetlersin ama iş Netanyahu faşistine gelince bir cümle yazmaya, konuşmaya üşenirsin. Beni İrancı, Arapçı, Dinci veya başka bir şey diye etiketlerler sanırsın. Çünkü vicdanının sınırları mahallenin sınırlarıdır. Çünkü küresel patronlar öyle buyurduğu için sadece   filmi çekilen ve altında "made in usa" damgası olan katliamlar lanetlenmelidir. Çünkü çağdaşı olduğun bu trajedinin  filmini izlememişsindir. Çünkü zihnin işgal altındadır. Çünkü....(neyse) Zavallı olmak da bir seçimdir.