14 Kasım 2021 Pazar

Squid Game Dizisi Üzerine

 


Meşhur bir Güney Kore dizisi var dijital platformlarda. Bu aralar bu dizi üçgen, kare, yuvarlak sembolleriyle de çok popüler. Adı Squid Game. İzledim ve filmin teknik boyutuna yönelik değil ama iletisine yönelik bir değerlendirme yapma gereksinimi duydum. 


Dizinin özeti şu: Yoksul insanları toplayıp bir adaya götürüyorlar ve orada onlara numaralar verip, diğer kimliklerini bıraktırarak çeşitli ölümlü  oyunlara katıyorlar. Oyunlarda elenenler ölüyor, kalanlar bir sonraki kanlı oyuna devam ediyorlar. Bu oyunlarda zenginler de oyuncuların üzerine bahisler yapıyorlar. Ölen (elenen diye sunuluyor) kişi başına sistem para aktardığından o parayı tepelerindeki ışıklı kürede gören  oyuncular, onun büyüsüne kapılıp  bir süre sonra oyun olmasa da birbirini öldürmeye başlıyorlar. Oysaki oyunu bırakmak gibi bir demokratik hak da tanınmış olmasına rağmen dışarıdaki sefil hayat oradan daha iyi olmadığı için oyuncular o hakkı kullanmıyorlar.  Oyunlar giderek o kadar insanlık dışı hale geliyor ki eşlerin,  çocukluk arkadaşlarının  birbirini öldürmesine varıyor iş.  Sonunda tek bir kişi sağ kalıyor ve parayı alıyor. Tabii o para başkalarının canı pahasına kazanılmış bir para olduğu için kazanan kişi el sürmüyor o paraya ve bu oyunu düzenleyenlerden intikam almak istiyor. O kısım sonraki sezonlarda yayımlanacak .


 Zorunlulukların, yokluğun insan karakterini nasıl vahşileştirebildiğinin, onu nasıl insanlıktan çıkarabildiğinin  örneği bir dizi. Kapitalizmin modern insanını uç bir bakışla gözler önüne seriyor. Bu oyunun kazananı yok aslında. Ben bu oyunda yokum diyebilen, insan kalıyor. İnsanlıktan, paylaşımdan vazgeçerek kazanılacak bir zafer yok kısaca.